Halis AVCI
SAVAŞ İSTEYEN TOPLUMDAN REFAH İSTEYEN TOPLUMA
Hayatları cephelerde savaşarak geçenler, savaşı cinayet olarak görmüşlerdir. Mustafa Kemal ATATÜRK; “zorunlu olmadıkça, savaş, cinayettir” demiştir.
***
Çürük raporu alarak askerlik yapmayanlar, para ödeyerek askerlik yapmayanlar, bir yolunu bulup askerliği çok hafif yapanlar, kendilerinin ve yakınlarının savaşa katılmayacağını bilenler; savaş taraftarı olmuşlardır, savaş istemişlerdir ve hiç çekinmeden savaş kararı vermişlerdir.
Savaş kararı verenler; toplumsal tepkilerin önünü kesmek için ölüme, şehitlik mertebesi vermişlerdir. Şehitlerin, “güzeller güzeli peygamber efendimize komşu olacağını” söylemişlerdir ve askere gitmeyen kendilerine de şehitlik mertebesinin nasip olmasını Cenabıallah’tan niyaz etmişlerdir. Cenabıallah da, bir yolunu bularak askere gitmeyen kendilerine, “şehitlik mertebesini” bir türlü nasip etmemiştir.
Ne kadar kötü, değil mi?
***
Toplumlar için felaket olan gerginlikler, çatışmalar ve savaşlar, Türkiye’de siyasi getirisi olan eylemlere dönüşmüştür. Girmek, dalmak, çökmek sözcükleri, birçok kişinin aklını başından almaktadır, onları sarhoş etmektedir.
Bu kişiler, yarattıkları gerginliğin toplumu yoracağını, kaynakları tüketeceğini, ülkeyi dermansız bırakacağını, bu gidişle kendi yurtlarına da girilebileceğini, dalınabileceğini, çökülebileceğini akıllarının ucundan geçirmemektedir.
***
Toplum; savaş isteyenleri yüceltilirken, savaş istemeyenleri yerin dibine batırmıştır. Türkiye’yi 2.Dünya Savaşına sokmayanlar, “erkekliğimizi öldürmekle” suçlanmıştır.
Savaşa hayır demek, vatan hainliği sayılmaktadır.
Toplumun bu özelliğini bilenler; toplumun başından gerginlikleri, çatışmaları, savaşları eksik etmemiştir.
Savaş isteyenler, savaş kararı alanlar, Türkiye’de hep kazanmıştır.
Burada da Arz - Talep kuralı çalışmıştır. Gerginlik isteyenlere gerginlik verilmiştir, çatışma isteyenlere çatışma verilmiştir, savaş isteyenlere savaş verilmiştir.
***
Savaş; cinayettir, kaynakların ziyan edilmesidir.
Savaş istemeyen toplumlar refah içinde yaşarken, savaş isteyen toplumlara sıkıntı kalmıştır, çile kalmıştır, sefalet kalmıştır.
Seçim sandıklarında “savaş istemiyoruz, refah istiyoruz” denmesi; savaş toplumunu bitirecektir, refah toplumunu getirecektir.
