PROJECİ

PROJECİ             Anlaştıkları saatte gelmişti Projeci Bahattin. Tam on birde. Ne bir dakika önce, ne bir dakika sonra. Recep yoktu ortalıkta. Sırtında küfe, bir elinde sepet, bir elinde balta, volta atmaya başladı evin önünde.             Evde hazırlık yapıyordu Recep. Yiyecek hazırlıyordu kendine. Git gel, iki saat yürüyeceklerdi. Mantar toplarken de birkaç saat geçerdi. Yiyecek almadan yola çıkmak istemiyordu. “Recep… Recep… Recep… Recep” sesleri geldi dışarıdan. Sesi tanıdılar, Proje...


KADIOĞLU KÖYÜ

KADIOĞLU KÖYÜ             Köylerin köprü, yol, su, kanalizasyon gibi Alt Yapı yatırımlarını yapmakla görevlendirilmiş Müdürlüğe Kadıoğlu Köyü muhtarlığından bir dilekçe geldi. Dilekçede; Kadıoğlu Köyünün su kaynağı olan membanın yaz ve sonbahar mevsimlerinde azaldığı ve bundan dolayı su sıkıntısı yaşandığı belirtiliyordu ve su sıkıntısının giderilmesi amacıyla sondaj kuyusu açılması isteniyordu.             Muhtarın bu dilekçesi, incelenmesi ve gereğinin yapılması için Jeoloji Mühendisi Rı...


“İPTEN ADAM ALAN, İPE ADAM VEREN” ADAM

“İPTEN ADAM ALAN, İPE ADAM VEREN” ADAM             Çalan kapıyı açan İlknur, karşısında postacıyı gördü. İmza karşılığında zarfı veren postacı “mahkemeden geliyor, avukatla görüşürseniz iyi olur” uyarısında bulundu.             Mahkemeden gelen bu zarfa bir anlam veremedi İlknur. Mahkemeyle ne işleri olabilirdi? Mahkemelik bir olayları yoktu, mutlaka bir yanlışlık vardı bu işte. Evin kapısını kapattı, zarfı açtı, hemen. Tel zımba ile birleştirilmiş iki kağıt çıktı zarfın içinden. Birinci k...


DELİ SATI

DELİ SATI             Elinde balta, sırtında küfe, koşarcasına yürüyordu Deli Satı. Her zaman yaptığı gibi gördüğü herkesin yanında durdu, dertlerini, sıkıntılarını, yaptıklarını, yapacaklarını anlattı. Dakikalarca, saatlerce anlattı. Deli Satı’nın dertlerini, sıkıntılarını ve yaşadığı zorlukları bilenler; onu dinlediler, içini dökmesine ve birazcık rahatlamasına izin verdiler. Kahvesinde akşam yapılacak toplantının hazırlıklarını tamamlamış, güneşe karşı oturmuş, sigarasını yakmış Erdoğan'ı ...


ERCİYES DAĞI

ERCİYES DAĞI           Bir hayalim vardı: Türkiye’nin görkemli dağlarına gitmek, tırmanabildiğim kadar tırmanmak, fotoğraflar çekmek, dağlardan taş toplamak ve topladığım bu taşları evde kuracağım müzede sergilemek.           Bu hayallerimi gerçekleştirecek bir işim yoktu, arabam yoktu, fotoğraf makinem yoktu, oralara gidecek param yoktu. Masum hayallerimle yaşayıp duruyorum.           Şimdi bir işim var, düzenli bir gelirim var. Yapmam gereken ve önceliği olan birçok iş var. Bu koşulla...


AYNUR

AYNUR           Üniversiteyi bitirip Elektrik Mühendisi oluşundan on dört ay sonra askere gitti, Kerim. Yedek Subay Öğrenci olarak dört ay, Yedek Subay olarak on iki ay olmak üzere on altı ay askerlik yaptı. Askerliği bitince evine dönmeden Konya’ya gitti, okul arkadaşını buldu, iş araştırdı. Şimdilik iş yoktu. Konya’dan Denizli’ye geçti, okul arkadaşını buldu, iş araştırdı. Şimdilik iş yoktu. Her iki arkadaşı da “iş olunca arayacaklarını” söylediler, evin telefon numarasını aldılar.      ...


ERİYEN KARLAR

ERİYEN KARLAR           Dün gece pırıl pırıl bir gökyüzü vardı. Milyonlarca ışık yılı uzaklıktaki yıldızlar, galaksiler, gaz bulutları çıplak gözle görülüyordu. Yıldızlardan bir tanesi daha yakındaydı, daha parlaktı ve daha büyüktü. Bu yıldız, gezegenlerden birisi olabilirdi. Bu açık havada uzayın soğuğu yeryüzüne çöküyordu ve değdiği yeri donduruyordu. Yollardaki ve tarlalardaki su birikintileri, çamurlar, topraklar, kumlar, herşey; gecenin erken saatlerinde donmuştu, cam gibi olmuştu, kaska...


DOKUZUNCU GÜN

DOKUZUNCU GÜN             Kış ortasında yaz günleri yaşanıyordu. Hava sıcaklığı güneşle birlikte yükseliyordu. Öğleye doğru sıcaklık yirmi dereceyi geçiyordu ve sanki yaz mevsiminin ilk günleri yaşanıyordu. Güneşin doğmasıyla yavaştan esmeye başlayan ılık rüzgar, bir süre sonra yok oluyordu.             Hava sıcaklığındaki bu artış, canlıların davranışlarını değiştirmişti. Kat kat giyinmeler bırakılmıştı, kalın giysilerin yerini ince giysiler almıştı, kısa kollu giyenler vardı. Gündüzleri ...